SBF11 tarafından gönderilen iletiler

@abdullah_cevdet http://haksor.dpb.gov.tr/ Hocam buraya girip arşiv sekmesine tıklarsanız geçmişteki sınav ilanlarını görebilirsiniz. İlanların Aralık ayında yoğun olduğunu fark edersiniz. Ben buna dayanarak ayın 20sinden sonra ilan yağmaya başlar dedim. Yoksa aldığım bir duyum yok. Aralık ayın bütçe döneminin sonu sanırım, çok bilmiyorum. Bilen birisi düzeltse iyi olur. Dönem sonu olduğu için de kurumlar kendilerine verilen kadro sayılarının ilanını genellikle dönem sonunda, yani Aralık ayında yayımlıyorlar.

@zenginmemur Hocam bu konuda bir fikrim yok. Geçmiş yıllara baktığımızda ilanların Aralık ayının sonlarına doğru yoğunluk kazandığını görüyoruz.

@abdullah_cevdet 20sinden sonra ilan yağmaya başlar.

https://www.youtube.com/watch?v=I2VaqRy03Qs

Biraz uzun farkındayım. Fakat izlemenizi tavsiye ederim. Kısaca söylemek gerekirse de bütün konuklar aşının yapılması tavsiyesini veriyor.

@rolanart Hocam ne iş yaptıklarını araştırmanız lazım. Yönetmelikleri okumanız, kurumda çalışanlar bulup konuşmanız, bu meslekler ile alakalı ciddi birikime sahip olan insanlar bulup sohbet etmeniz gerekiyor. Forumda biraz vakit geçirirseniz sizi bilgilendirecek birileri illa ki çıkacaktır.

@poohdini Sorma hocam sorma.

Ben de aynı şekilde patladım. Hatta bu ay açılacak ilanların çoğunda patlayacağız e-YDS'nin ertelenmesi yüzünden.

@carpe-vita O işler biraz karışık hocam. Ama evet diyebilirim. Özel öğrenci olarak 1 yıl ders aldım Mülkiye'de. Ama kaydım başka üniversitedeydi. O üniversiteye kayıt dışında hiç gitmedim.

@gpale Sınavına girmedim ama muhakkak konuşturuyordur.

Son olarak şunu da eklemeliyim. Mülkiye'den çok hoca atıldı. Özellikle siyaset bilimi ve kamu yönetimi ile uluslararası ilişkiler bölümünden çok hoca atıldı. Uluslararası ilişkilerde benim son senemde derse girecek hoca bulunamıyordu neredeyse. Emekliye ayrılan da çok oldu. Eğitim kalitesi eskiye oranla bayağı azaldı diyebilirim.

@Carpe-Vita @DorianGray Okullara dair de birkaç şey söylemek istiyorum. Mülkiye mezunuyum. Bizim okulun hocaları genelde tek rakibimizin ODTÜ olduğunu söylerlerdi. İstanbul Üniversitesi SBF ve Boğaziçi'ni pek 'tınlamazlardı'. Neden bilmiyorum, onların yalancısıyım. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunlarının 'Siyasallıyım' demelerine 'Taklitler aslını yaşatır' demek bizde adettendir. Adet yerini bulsun diye eklemeden geçemeyeceğim.

Bildiklerimi de kısaca aktarayım: Hacettepe veya Ege'ye dair çok bir fikrim yok. Fakat ODTÜ teori ağırlıklı bir uluslararası ilişkiler eğitimi veriyor. Onu biliyorum. Mülkiye ise bu konuda daha dengeli. Ama ağırlıklı olarak tarih ve hukuk dersleri var. Fakat teori alanında da en az 2 dersi hatırlıyorum. Teori anlamında doyurucu bir eğitimi vardı Mülkiye'nin bence. Fakat arkadaşın da bahsettiği gibi yabancı dil Mülkiyeli'nin başının belasıdır. Çok büyük bir kısmı İngilizce'yi mezun olduktan sonra tam anlamıyla öğrenir. Bu da Ankara Üniversitesi'ne bağlılığın bir sonucu. Ankara Üniversitesi'nin hazırlık eğitimi 'rezalet' diyebilirim. Benim zamanımda öyleydi. Tek hoca ile 1 yıl aynı dersi görüyorsunuz. Kur sistemi bile yoktu. İlkokul çocukları gibiydik resmen. Hiçbir şekilde yeterli bir eğitimi yoktu içerik olarak da. Bu sebeple Mülkiye uluslararası ilişkiler mezunları bile İngilizce'yi tam olarak halletmeden mezun oluyorlar. Zaten İngilizce derslerimiz de yoktu. Çok nadir derste İngilizce okuma verilirdi. Hocalarımız genelde 'Sosyal bilimler ana dilde yapılır.' derlerdi. Ben de yüksek lisansta öğrendim diyebilirim. Hazırlıkta görülen İngilizce 3. sınıfa kadar unutulmuş oluyor zaten.

@doriangray, içinde söyledi: [KILAVUZ] Uluslararası İlişkiler ve KPSS Hakkında

@sbf11 söylediklerinizi sonuna kadar okudum ve hepsi doğru. Sadece biraz eksik. Ne yazık ki Türkiyede sadece Uluslararası İlişkiler değil hiçbir bölüm yeteri kadar istihdamdan payını alamıyor. Sadece biz dersek onlardan farkımız kalmaz. ( bu ui maskesinin altında sadece bir yüz değil bir fikir olmalı ) Uluslararası İlişkiler olarak devlette ya da özelde kendi alanında çalışan sadece 1 arkadaşım var bildiğim 90 kişilik bölümümden mezun. Fakat herkes bir şekilde ekmeğini kazanıyor. Kimi polis, kimi asker, bir arkadaşım ptt de uzman yardımcısı, Posta kargo da çalışıyor. Ne alaka şimdi ui ile orası? Ama ekmek işte. Türkiyede kendi bölümünü mesleğe çeviren kişi sayısı %10 u geçmiyordur. Demek istediğim herkesin istihdam edilmesi mümkün değil. Ama son hazine uzman alımı eğer gerçekleşirse piyasadaki bütün ui öğrencilerini toplar ( umuyorum sahte istihdam ilanlarından biri değildir ) böyle alımlar 2 senede 1 gelse bize yeterde artar. Herkes için yeterli mi? hayır. Biraz emek verip kendini geliştiren kitleyi kurtarır mı? evet. Kurtlar sofrası. İnanın bölümden arkadaşlarımın %50 sinin bölümle bir alakası bile yoktu. Bu insanlar nasıl kendine yer bulabilsin devlet kadrolarında? ( acımasız bir yorumsa kusura bakmayın ama sizlerin de böyle sınıf arkadaşları olduğuna adım gibi eminim ) Eksiğim ya da unuttuğum bir detay varsa affola.

Doğru söylüyorsunuz hocam çünkü çok fazla üniversite açıldı. Gerçekten 'fark yaratmanız' gerekiyor. Harbiden burası 'kurtlar sofrası' gibi. Derece yapmanız gerekiyor. Artık çoğu bölüm için geçerli bu. GUY gibi kadrolar olmasa diğer bölümler de +90 kapatacak sürekli. Ama diğer bölümlerde de YDS alınca çok öne geçiyorsunuz işte. Sonuç olarak anlatmaya çalıştığım şey şuydu: İktisat mezunlarının %30u kendi alanı ile alakalı bir işte çalışıyorsa uluslararası ilişkilerde bu oran %5e kadar düşüyor diyebilirim. Sosyal bilimlerin genel kaderi bu zaten.

Mülakata kalan arkadaşlar İngilizce konuşma hazırlığı yapmalılar bence. İngilizce kompozisyon ve çeviri yaptıran kurum mülakatta İngilizce de konuşturabilir. Hep İngilizce üzerinden gidiyoruz diğer dillerden sınava kalacak arkadaşlar da ne olur ne olmaz hazırlık yapsınlar bence.

@freetime Bahsettiğim şey tam olarak bu. Dışişleri Bakanlığı alım yapıyor. YTB ve TİKA çok az alım yapıyor. Ayrıca İletişim Başkanlığı bizim alan için uygun fakat İletişim Başkanlığı'nın da kamu diplomasisi bölümü bizim alan için uygun, diğer bölümleri pek bize uygun değil. İçişleri Bakanlığı'nın AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı var bir de. Yani uluslararası ilişkiler bölümünde gördüklerinizi icra edebileceğiniz bir pozisyonda toplasanız senede 100 kişilik alım ya var ya yok. Bu alımın da 70-80'ini Dışişleri Bakanlığı yapıyor zaten.

Onun dışında birçok kurum uluslararası ilişkiler bölüm mezunlarını alsa da yaptığınız iş bizim bildiğimiz anlamda uluslararası ilişkiler değil. Daha çok girdiğiniz kurumun dışarı ile bağlantısını sağlıyorsunuz. Yoksa dış politika alanında yürütülen bir politikanın parçası olmuyorsunuz.

@doriangray Size şu noktada katılıyorum, gerçekten uluslararası ilişkiler çok zevkli ve kişinin kendini geliştirebileceği bir disiplin. Bizim fakültede çoğu kişi bizim bölümün derslerine özenirdi. Derslerimiz gerçekten zevklidir. Fakat uluslararası ilişkiler biraz 'high politics' (yüksek politika diye çevrilir, Türkçe'de bence tam bir karşılığı yoktur) bir alan olması sebebiyle mezununa çok iş imkanı kalmıyor. Hangi şirket 'Gel bakalım, sana göre ABD ve Rusya'nın Suriye'ye dönük müdahalelerinin sebebi ve olası sonuçları nelerdir?' sorusunu sormak için bir çalışanını işe alır ki? Uluslararası ilişkiler akademiye en yatkın bölümlerden biridir. En ideali akademiye yönelmektir bu bölümde. Yoksa uluslararası şirketlerde İngilizce çeviri yaptırırlar, İngilizce gelen telefona baktırırlar ya da en iyi ihtimalle dış ticaret ile ilgilendirirler. Oysa ki uluslararası ticaret veya dış ticaret, uluslararası ilişkiler içerisinde bir damla olabilecek kadar küçük ve en sıkıcı konulardan birisidir.

Toparlayacak olursam şöyle bitirmek isterim: Uluslararası ilişkiler 'aristokrat' bölümüdür. Paran varsa okumaktan hiç çekinme, çok keyif alırsın.

@doriangray Hocam YDS şartı koyuyorlar ama uluslararası ilişkiler mezunları kendi içinde yarışınca koyulan YDS'nin bir ehemmiyeti kalmıyor. Çünkü herkeste o puan oluyor. Fakat İİBF mezunları şartıyla açılan ve YDS isteyen ilanlarda avantajımız oluyor, bu konuda haklısınız. Ama onlar da iktisat ve hukuk soruyorlar. Yani İngilizce iş yapsın isteniyorsa en azından mikro ve makro iktisat, ayrıca yanına da biraz hukuk koymak gerek.

@ekeblad Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Uzman Yardımcılığı sınavında İngilizce kompozisyon varmış hocam.

@ekeblad Dış ticaret uzman yardımcılığı alımını 2017 yılında Ekonomi Bakanlığı yapmış hocam. Ama bakanlıklar değişti, Ticaret Bakanlığı'nın alım yaptığı ticaret uzmanlığı dış ticaret uzmanlığı ile aynı mıdır farklı mıdır bilmiyorum.

@freetime Rica ederim hocam. Herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa yazabilirsiniz. @JABS hocam da yardımcı olur.

@jabs, içinde söyledi: [KILAVUZ] Uluslararası İlişkiler ve KPSS Hakkında

@freetime Hocam geç yazabildim kusura bakmayın, Uluslararası ilişkiler teorileri için ramazan gözen'in uluslararası ilişkiler teorileri kitabı, Türk dış politikası için William Hale'in kitabı, Uluslararası Hukuk için Rona Aybay'ın kitabı var yine Hüseyin Pazarcı'nın kitabı da iyidir. Uluslararası Örgütler için AÖF kitabı uygundur sanırım. Siyasi Tarih için Oral Sander, Siyasi Tarih 1 ve 2 önerebilirim. Sanırım sınavda sorulan konular bunlardı. Maalesef Uluslararası İlişkiler sınavı için bu konularda okuma yapmak zorundasınız. Ben iletişim başkanlığı sınavına hazırlanırken çalışmıştım bunlara kpss için de güzel kulak dolgunluğu oldu. Şansınız da yaver giderse 35+, gitmezse 30+ alırsınız gibi eğer bu kitapları iyice okursanız. Yine @SBF11 hocam da yardımcı olabilir, onun puanı benden yüksekti sanırım.

@freetime Hocam ben de elimden geldiği kadarıyla yardımcı olayım. KPSS'ye henüz çok var. Önünüzde ciddi bir vakit var. Bu vakitte birçok kitabı okuyabilirsiniz. O yüzden biraz fazla kaynak söyleyeceğim.

Uluslararası İlişkiler Teorisi: @JABS arkadaşımızın söylediği Ramazan Gözen'in 'Uluslararası İlişkiler Teorisi' kitabını tavsiye edebilirim. Fakat teori alanında tek kitap yeterli olmuyor. Çünkü her kitabın içinde her teori yer almıyor. Çok mümkün de değil. Çünkü çok fazla teori var. Küre Yayınları'ndan çıkan ve 8 yazarın ortak olarak hazırladığı 'Uluslararası İlişkiler Teorileri' kitabı ikinci tavsiyem olur. Diğer tavsiyem de Evren Balta'nın editörlüğünü yaptığı 'Küresel Siyasete Giriş' kitabı.

Siyasi Tarih: Oral Sander'in 'Siyasi Tarih 1/İlk Çağlardan 1918'e' ve 'Siyasi Tarih 2/1918-1994' kitapları yeterli olacaktır. Bu iki kitap 1994 yılına kadar tüm siyasi tarihi halletmenizi sağlar. 1994'ten günümüze kadar olan siyasi tarihi halletmek için de Açıköğretim kaynağına bakabilirsiniz. Bulamazsanız ben size yollarım.

Türk Dış Politikası: Baskın Oran'ın editörlüğünü yaptığı üç ciltten oluşan 'Türk Dış Politikası' kitaplarını okursanız gelecek tüm soruları yaparsınız. Ayrıca bu kitapları okursanız Siyasi Tarih'e de ciddi bir katkısı olacaktır. 2012 yılına kadar hem Siyasi Tarih'i hem Türk Dış Politikası'nı halletmiş olursunuz. 2012 sonrasına az sonra değineceğim.

Uluslararası Hukuk: Kesinlikle Hüseyin Pazarcı'yı tercih edin derim. Hüseyin Pazarcı'nın 4 ciltlik 'Uluslararası Hukuk' kitapları var. Fakat 4 cilt fazla olabilir. Gene Hüseyin Pazarcı'nın 4 cildin özeti niteliğinde sayılabilecek gene 'Uluslararası Hukuk' isimli bir kitabı var. Zannımca bu kitap yeterli olacaktır. Fakat ben her şeyi bileyim diyorsanız 4 cildi de okuyun. Kesinlikle soru kaçırmazsınız.

Uluslararası Örgütler: Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'ni özellikle çok iyi bilmeniz gerekiyor. Görevlerini, organlarını, yapısını iyi öğrenmeniz lazım. Bu konuya dair derli toplu bir kaynak varsa da ben bilmiyorum. Erdem Denk'in 'Birleşmiş Milletler Sistemi' isimli kitabını BM örgütünün yapısını ve uzmanlık örgütlerini anlamak için tavsiye edebilirim. Avrupa Birliği'ne dair önerebileceğim bir kaynak yok ama Sanem Baykal bu konuda uzman birisi. Onun kitaplarına bakabilirsiniz. Uluslararası Örgütler konusunda açıköğretim kaynakları var. 2 kitap var. Eğer onlara ulaşamazsanız ben size yollayabilirim. Fakat bu 2 kitap yeterli olmayacaktır onu söyleyeyim. NATO'nun veya BM Güvenlik Konseyi'nin nerelere müdahalede bulunduğu sorulmuş mesela. Fakat açıköğretim kaynaklarında bu tarz sorulara derli toplu bir cevap verilmiyor. Tavsiyem BM ve AB için vaktiniz varsa ayrı kitaplar okumanız.

Güncel Sorunlar: Bu konuda size SETA makalelerini tavsiye edebilirim. SETA'nın dış politikaya dair raporları, incelemeleri, araştırmaları bence çok iyi. Özellikle olay ve olgu bağlamında çok yarar sağlayacak bir düşünce kuruluşu. Örneğin Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Karabağ gibi güncel sorunlara dair birçok yazı bulabilirsiniz.

Ek olarak AİHM'nin yapısına ve bireysel başvuruya iyi bakın derim. Ayrıca uluslararası alanda hizmet veren diğer mahkemelere de bakmanız yararlı olacaktır. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar hocam. Başka bir şey aklıma gelirse yazarım.